Dragos Musıki Derneğinin başarılı iki korosundan biri olan İstanbul Kültürler Korosu , Derneğin Kurucu Başkanı ve Koroların Sanat yönetmeni Şef Serdar Taştanoğlu tarafından çalıştırmakta olup yaklaşık 50 dilden icra edilen geniş bir repertuara sahip, özel bir koro. Bugüne kadar 29 yurtdışı konserinde ülkemizi temsil eden koro geçtiğimiz günlerde Mısır Şarm El Şeyhte 20 Mayısta is Kahirede olmak üzere 30 ve 31. yurtdışı konserleri olarak iki muhteşem konsere daha imza attı.
Önce Şarm El Şeyhteki 6. Uluslararası Türk Müziği Koroları Festivalinde Türk ve Arap izleyicilerin karşısında sonrada Mısırlı Sanatçı Hosam Zamirin davetlisi olarak Kahirede Halk Tiyatro Binasında seçkin bir izleyici karşısında konser verdi.
Gezi izlenimlerini, Şef Serdar Taştanoğlu paylaştı.
HABERİN ORJİNALİNİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
-Her iki konser için;
Serdar Taştanoğlu, Dragos Musıki Derneğimizin iki pırlanta korosundan biri olan İstanbul Kültürler korosu bu sezon on yurtiçi konseri gerçekleştirdikten sonra Mısırın Şarm El Şeyh kentinde yapılan 6. Korolar festivaline ve arkasından Kahirenin en prestijli bir Mısır korosu ile ortak bir konsere katılmak üzere Mısıra uçtuk.
İstanbul Külktürler koromuzun 22 kişilik kafilesi tam on gün sürecek olan Kültür elçiliği görevine 12 Mayıs Pazar gecesi 00.35 seferiyle başladı.
Yaklaşık iki saat süren bir uçuş süresi sonrası Şarm el şeyh Havaalanına vardık. Havanın sıcaklığı iner inmez kendini belli etti. Ancak gecenin bir yarısı olduğundan rahatsız edici etkisi yerine tatlı bir yaz akşamını özlemiş bedenlerime güzel bir hoşgeldiniz, demişçesine karşıladı.
Otelimiz bizdeki tatil yörelerindeki kaliteli otellerden pek farkı yoktu.
Buraya kadar olanlar ülkemizdeki tatil yörelerindeki her lüks otel giriş gibi normal ve sıradandı. Ancak ekibimizin içinde olduğu otobüsün otel girişinde eğitimli köpekle kontrolü ve otelin resepsiyon girişindeki xray cihazına koyulmak üzere valizlerimizin dizilmesi konrolu ve Otel önünde önce denizci asker sandığım sonra Turizm polisi olduğunu anladığım bir kaç polisin valizleri araması alışık olmadığımız bir durumdu. Aslında bu Havaalanlarında karşılaştığımız kontrol biçimiydi.
Bu karşılanış hepimizi oldukça şaşırttı ve ” Bunlar da ne. Acaba neler bizi bekliyor dedirtti.
Yorgunluk ve sabahın 04 yaklaşan zaman fazlaca sorgulama yapmamızı engelledi en kısa zamanda odalarımıza yerleşme sabırsızlığı ve kapanan göz kapaklarımızın adeta esiriydik. Odamız oldukça konforlu ve güzeldi sonradan tüm ekibinde ayni memnuniyette olduğunu öğrendim.
Şarmda otelde gerçekleşecek Festivalimize katılacak diğer Türk korolarıda ertesi gün otele giriş yaptılar Bilmeyenler için açıklamamda yarar olduğunu düşündüğümden hemen belirtmeliyim ki Şarm el Şeyin dünyaca bilinen en büyük özelliği Süs akvaryumları gibi müthiş bir su altı doğaya ve görsellere sahip olmasıdır.
Genelde sualtı spor ve çekimlerine meraklıların tercih ettiği bir tatil beldesidir. Bizde yıllardır duyduğumuz bu güzelliği görecek olmanın heyecanı ile ertesi gün denize koştuk ancak tam bir düş kırıklığına uğradık. Deniz girilemeyecek kadar dalgalı olması nedeni ile otel yönetimi denize girişi tehlikelidir uyarısı ile yasaklamasıydı. Hani bizde dalgalıda olsa girilir özellikle kendine güvenen yüzme bilenler girebilir durumunu tamamen ortadan kaldırmak amacıyla otel yönetimi denize giriş noktalarını kapatarak ve görevli koyarak güvenliği sağlamak istemekteydi.
Zaten birkaç nokta dışında denize girilecek düzayak bir yer olmadığı gibi o birkaç noktada da jilet gibi keskin mercan kayalıkları ve üstünde yürümenin çok zor olduğu yosunlu kayalıklar olduğundan kaldığımız birkaç gün içinde ancak birkaç defa ve birkaç saatliğine denize girme şansı yakaladık.
Buna göre Şarm el Şeyhe gidecekler otellerinin kalitesi yanında otelin denizle olan ilişkisini yani plajının kullanmaya uygunluğunu kesinlikle öğrenmelidir.
Gelelim başka bir ilginç duruma ki çocukluğumdan beri denizle iç içe olan biri olarak bazen kaya balıklarının denizde olanları güldürecek şekilde ısırmasına şahit olmuşken Şarmda bu durum hiçde güldürecek cinsten değildi. Şöyle ki eğer deniz kıyısında suyun içinde haraketsiz durduğunuz zaman çipura büyüklüğünde ama seyretmeye doyulamayacak güzellikte lacivet üzerine sarı çizgileri olan balıklar tarafından ısırılmaya maruz kalındığını bizzat gördük.
Bu komik ve ilginç ısırma hadiselerinin olacağı asla aklıma gelmezdi. İkisi bizim kafilenin beyler olmak üzere birkaç kişinin ısırılan yerlerini kanatacak ve yaraların bantlanacak kadar ısırılması hepimizi huzursuz etmedi desem yalan olur.
Gelelim güzel ve unutulmaz kısımlara otelde geçen zaman diğer koro üyeleri hocaları ile karşılaşmalar sohbetler bizi kışın yorgunluğundan çıkarıp neşeli mutlu hale getirdi. Nihayet Festival gecesi geldi çattı yedi koromuz gayet başarılı bir performans gösterdi.
Festivalin sorunsuz geçmesi ve mutlu sonla bitmesi adına büyük emek sarf eden Süleyman ve Hicran hocalar İstanbul Kültürler Koromuzu festivalin finalinde çıkarmayı uygun bulmuşlar. Diğer koroların neşeli ve başarılı performansları sonrası sıramız gelince sahnemizi aldık.
Bir Arap şehrinde neşeli hareketli Arapça eserlerle ortaya koyduğumuz performansımızı tamamı Arap olan otel personeli ile Otelin Arap müşterilerinden gelen olumlu tepkiler karşısında mutlu olduğumuz gibi ilk Arapça sınavı geçtiğimizi idrak ettik ve dolayısı aldığımız bu olumlu enerji coşmamıza ve coşturmamıza sebep oldu. Festivale katılan tüm değerli hocalar ve korist dostlarla güzel bir final ile festivali sonlandırıp katılımcı tüm ekiplerle büyük aile fotoğrafları çektirdik.
Festival konserimiz başarıyla sonlandırtan sonra bizim dışımızda tüm korolar Ülkemize dönerken bizi davet aldığımız Kahire’de yapacağımız Konserin heyecanı sarmaya başlamıştı.
Bu arada yanlış anlaşılmadan kaynaklanan biz kalış süresi ortaya çıkınca otelden ertesi gün sabah değil son gece yarısı çıkma durumumuz işleri karıştırdı. Şarmdan Kahire’ye gidiş şeklimiz sorunun ana kısmıydı. Şöyle ki bizim bilmediğimiz yada yaşamadığımız ve asla yaşamamamız gereken prosedürlerle karşılaştık Otele girerken gördüğümüz narkotik köpek aramaları valizlerin Xraydan geçerek otele kabulünü yapan polisler meğerse tüm hayatın içinde yer alan doğal durummuş… Örneğin bizim Şarmdan Kahire’ye gitmek için özel bir otobüs talep etmemizin öyle basit bir talep olmadığını bunun için Turizm polis merkezine resmi talep ve bir ya da iki polis nezaretinde seyahat zorunluğu getirdiğini o sırada öğrendik Bununda hemen gerçekleşmeyeceği zaman alacağı tek yolun yerel şehirlerarası otobüsle seyahat olduğunu öğrenmemiz üzerine 22 kişi çift katlı otobüsten biletlerimizi aldık 10 dolar civarında olan biletler seyahat süresi 8 saat dikkate alınca bize göre ucuz kalmaktaydı. Otobüsümüz yeni ve temizdi ve bizim dışımızda 30 yerli yolcuda otobüsteydi. Seyahatimiz neşeli başladı ancak………….
